6 May 2025 21:00

İran ve Sudan: Tarihsel İlişkiler ve Günümüz Çatışmaları

İran ve Sudan: Tarihsel İlişkiler ve Günümüz Çatışmaları

Mehr Haber Ajansı'na konuşan Sudanlı araştırmacı-yazar Dr. İbrahim Nassır Tahran-Hartum ilişkileri ve Sudan'daki son gelişmleler anlattı.

Son yıllarda, Sudan’da yaşanan iç çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık, ülkenin tarihi müttefiki İran ile olan ilişkilerini yeniden sorgulamaya açtı. 2019 yılında Ömer El Beşir’in devrilmesiyle başlayan süreç, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların derinleşmesine ve bölgedeki güç dengelerinin sarsılmasına yol açtı. İran, tarihsel olarak Sudan’ın önemli bir müttefiki olmuşken, bu yeni gelişmeler ışığında iki ülke arasındaki bağların nasıl evrileceği merak konusu haline geldi.

Mehr Haber Ajansı konu hakkında Sudanlı araştırmacı-yazar Dr. İbrahim Nassır ile konuştu.

*HDK ile Ordu elbirliği ile Ömer El Beşir'in devrilmesine yol açtılar. Tabi kalk da memnun değildi. Fakat şimdi durum daha vahim görünüyor. Hemen hemen ülkenin her tarafında ordu ile HDK arasında çatışmalar var. 

 İranlı ve Türk okurlarımıza önce Sudan gelişmeleri özetlemenizi ve dış müdahalelerin rolü değerlendirmenizi rica ediyorum.
 Öncelikle teşekkür ediyorum. İran medyasına konuşmaktan mesudum.

Sudan ile ilgili tarihte kalmadan şu anki gelişmelerle bağlı olan bazi konuları özellikle Ömer El Beşir ile ilgili gelişmeleri anlatmak istiyorum. 2019’da yaşanan gelişmeler İran’ı da bağlıyor. Bildiğiniz gibi İran, Sudan’ın en önemli müttefiğiydi. İran Afrika politikasında Sudan’da çok merkezi bir rolü vardı.
 
İran’ın Afrika ülkeleri ile ilişkisi 1991’de rahmetli Refsencani’nin Sudan ziyareti ile başlayan bir süreçten bahsediyoruz. Bizde bir rejim değişikliği oldu yeni bir iktidar geldi. İslami bir iktidar. Bu iktidar İhvan’a yakın ama İhvan değildi. Biraz da revizyonizmdi. Bu iktidardan önceki hükümet daha çok Batı’ya bağlı bir politikası vardı. Yani Fars Körfezi ülkeleri Batı’ya karşı nasılsa bunlar da öyleydi. Ama yeni hükümet İran, Rusya ve Çin ile ilişkilerini daha sıkı tutmaya başladı. Bu da Batıyı rahatsız etti ve hali ile ülkeye baskı uygulamaya başladı. Bu nedenle İran-Sudan ilişkileri daha da sıkı tutulmaya başladı. Yani kader birliği, İran’ın Afrika politikası ve Sudan’ın da İran gibi bir müttefik araması ikili ilişkilerin geliştirilmesine neden oldu.
 
Ama 2015’te Yemen’de Husilerin iktidara gelmesi ile birlikte Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir Fars Körfezi kıyı ülkeleri ile ilişkilerini sıkı tutmaya başladı; İran ile olan ilişkilerini askıya aldı. Bu büyük bir stratejik hataydı. Hiçbir ülke asker göndermezken El Beşir para karşılığında savaş bölgesine asker gönderdi. El Beşir Suudi Arabistan ile de ilişkilerini güçlendirdi. O zaman da ordu bu durumdan rahatsızdı. El Beşir’in büyük hatası Körfez ülkelerinin özellikte BAE’nin askeri ihtiyaçlarını ordu adına Hızlı Destek Kuvvetleri’nden sağlamasıydı. Böylelikle Hızlı Destek Kuvvetleri’nin paralel ordu bir hale geldi. Yani parası çok olan bir askeri şirket haline geldi. Bu HDK Batı tarafından özel bir şekilde destekleniyordu. Bunların serveti 35 milyar dolara yakındı. Ordu ile hemen hemen aynı güçteydi. HDK ayaklanma döneminde El Beşir’in devrilmesinde önemli bir rol oynadı. Yani El Beşir’in İran ile ilişkileri kesmesi ardından devrilmesi sonrasında da HDK’nın dış ilişkilerde güç kazanması Sudan’ı bu sürece getirdi.
 
Şimdi Sudan ordusu deneyimli 100 yıllık bir ordu. Bu ordu siyasette duruşu nettir. Fakat El Beşir’in gitmesi ile HDK ordudaki bazı İslami gruplar görevden almaya çalıştılar. Yani orduyu karıştırmaya çalıştılar. Ülkede kaotik ve bir istikrarsızlık vardı. Çerçeve anlaşması diye bir anlaşma vardı ve onu orduya kabul ettirmeye çalıştılar. Fakat ordu kabul etmedi. Bu nedenle BAE, HDK’yı empoze etti. Yani HDK’yı ülkenin başına getirmek çin darbe yaptı. Bu darbeyi de ordu kabul etmedi ve direndi. Bu da ülkede savaşın patlak vermesine yol açtı.
 
Maalesef 2023’ten beri savaş içindeyiz. İnsani bir dram var. HDK’nın bir Arabist bakış açısı var. Yani onlar bir Arabız derler. Bunlar kökleri Arap olmayan Sudanlıları azınlık olarak tanırlar ve bu azınlık için ne siyasi hak tanırlar ne de ekonomi hakkı tanırlar. Kısacası sadece Sudan’ı Araplaştırma uğruna bu hale geldik.
 
Ordu bu politikaya karşı direniyor. İran, Türkiye, çin ve Rusya destek veriyor. Bu savaş İran’ın Sudan halkı ile ilişkilerinin bitirilmesi için yapılmış bir savaş. Dolayısıyla İran ve Türkiye böyle projelere karşı çıkması gerekiyor. Çünkü bu projenin arkasında Siyonist Rejim var. Çünkü İsrail bu projeyi hayata geçirmek isteyen ülkelerin müttefiği. HDK liderinin kardeşi sürekli Filistin’e giderek İsrail’e istihbarat veriyor. Kısacası bu savaş Sudan halkı ile şer güçleri arasında.
 
*İran ve Sudan çok iyi ilişkilere sahip olan iki ülkeydi. Bir birilerini politikalarını uluslararası arenada destekleyen iki ülkeydi. Fakat 2016’dan sonra iki ülke arasında gerilimli bir sürece şahit olduk. Özellikle Tahran ve Riyad arasında gerçekleşen gerilim ile buna şahit oldu. Ama şuan Tahran ile Hartum ilişkileri geliştirme kararını vermektedir. Neden El Burhan İran ile ilişkileri tekrardan normalleştirme ve güçlendirme kararını aldı.
 
İran bölgede önemli bir ülke. Biz İran ile iç içeyiz. İran zamanında Sudan halkına ciddi destek sağlamıştır. Şuan Sudan’ın hiç müttefiği yok. İran dahil birçok ülke Sudan’a yanaşmıyor. İran devleti Sudan’ın yanlış politikasından dolayı şuan cezalandırıyor.
 
*Ben öyle düşünmüyorum. Ülkede savaş var ve bu ister istemez bu ilişkilerin ilerlemesini engelliyor. Yoksa İran yetkilileri defalarca Sudan ile ilişkileri güçlendirmekte kararlı olduklarını dile getirmişler.
 Ben sizin söylediklerinizi anlıyorum. Şuanki iktidar Fars Körfezi kıyısındaki ülkelere ümit bağlamış. İran devleti de buna olumlu bakmıyor. Çünkü Fars Körfezi kıyısındaki ülkeler İran’ın Sudan’da bulunmasından rahatsız olur. Belki cezalandırmak yanlış bir terim ama İran Sudan’ın politikasına güvenmiyor. Çünkü İran 2016 yılına geri dönmesini istemiyor.

 İran akıllı bir devlet. Sudan halkının BAE’ye büyük nefrek duymaktadır. İran Sudan ile ilişkilerini diploması, askeri ve diğer alanlarda faaliyet yaparak güçlendirebilir. Sudan’daki dramı dünyaya göstermek için İran öncü bir rol oynayabilir.

*Peki Sudan halkı İran’a karşı bakış açısı nedir?

Çok olumlu bakıyor.

*Sudan halkının İran’a karşı bakış açısı eskiden gelen bir düşüncen mi kaynaklanıyor?
 İran’ın bölgedeki duruşu, Yemen gibi ülkeleri desteklemesi, özgürlük hareketlerini desteklemesi Sudan halkının bu düşüncesinde etkili olmuştur.
Bence İran, Sudan meselesinde hemen harekete geçmesi lazım çünkü Körfez ülkelerine olumlu bir bakış yok Sudan’da ve İran’ın bunu değerlendirmesi gerekiyor. İran hemen bu boşluğu değerlendirsin. Büyükelçilik açıldı ama bir faaliyet yok bu konuda. Daha aktif olması lazım.

Sudan meselesi ve bu ülkeye insani yardım meselesi İran’ın hemen gündemine oturması ve bu ülkede nüfusu olması lazım çünkü bunu halk da istiyor. Sudanlı sosyal medya kullanıcıları BAE’yi lanetliyorlar ve onları İsrail gibi görüyorlar. İran’ın askeri yardım olmasa da halkın gönlüne dokunsun. İran’a Batı tarafından yaptırım ve sayasi gibi araçlarla bir saldırı var. İran bunu Sudan meselesine el atarak kendi hareket ve nüfus kabiliyetini genişletebilir. İran, Rusya ve çin önümüzdeki aylarda hareke geçmezse bu fırsatı kaybetmiş olacaklar.

*Peki Sudan’da yaşanan çatışmaların nereye evrilecek?

Sudan malesef şuan yalnız ve komşu ülkeleri tarafından ihanete uğramış bir ülke. Müttefikleri de pasif. Sudan’ın Filistin meselesinde İran ile ortak bir duruşu vardı. Sudan doğal kaynaklar olarak zengin bir ülke. Yıllık 180 ton altın çıkartan bir ülke. Dünya sırlamasında en önemli sırada. BAE bu altının pazar merkeziydi. BAE bu pazarı tekrar aktifleştirmeye çalışıyor. Eğer Sudan Türkiye ile altın meselesinde bir müttefiklik yaparsa BAE hemen baskılar uygulayarak bunu engellemeye çalışır. Terörist HDK Arabistir yani PanArap gibi bir düşünceye sahip. Bunlar medeniyet görmemiş bedevi ve vahşi bir grup. Bunlar IŞİD gibi girişimlerde bulundular. Sudan’ın artık akıllanması ve ders alması lazım. Doğru bir politikası izlemesi lazım ki müttefikleri de yanında dursun.
 
BAE Hızlı ِestek Kuvvetlerine silah yardımında bulunuyor; Füze ve İHA’sıyla Afrika’nın hiçbir ülkesinde bulunmayan silahlar veriyor. HDK bu silahlarla Havalimanlarını vurdu. ABE Sudan’a resmen ihanet ediyor. Onların gözü bizim arazimiz ve altınımızda. Yani ülkeyi sömürmeye çalışıyorlar. Bazı Arap ülkeleri ciddi bir şekilde Sudan’a ihanet ediyorlar. Arabist düşünce ve İsrail ile yapılan Abraham anlaşmaları kapsamında Sudan’ı parçalamaya çalışıyorlar.

*Sudan ile ilgili çok önemli konulara değindiniz ve bu ülke ile ilgili önemli bilgiler paylaştınız. Teşekkür ediyorum. Eklemek istediğiniz birşey var mı?

Bu savaş insan bir dram. Sudan’da milyonlarca kişi yerinden oldu. Binlerce kişi hayatını kaybetti. Bazı Arap ülkeleri de medyası ve politikası ile bu gelişmelerde önemli bir etkisi var. Bu Savaş maalesef uzayacak. Asıl hedef Sudan’ı parçalamak. Bazı Arap ülkeleri Sudan’ı sömürecek. Böyle bir senaryo var. Batı da buna destek veriyor çünkü Batı çin İsrail’in güvenliği önemli.  

News ID 1926679

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha